20. yuzyilin ilk sosyalist devrim dalgasinin deneyim ve kuram baglaminda kat ettigi mesafeleri, sorunlari ya da eksiklikleri karsisinda elestirel bir yaklasim getirmeyen, bunun yerine vagonlar arasinda gezinip yerinde saymayi tercih edenler var. RCP, ABD Manifestosu'nda ifade edildigi gibi bu cizgiyi secenler arasinda 'yaygin bir sekilde 'sinif hakikati' uzerinde israr ve bununla iliski olarak proletaryanin seylestirilmesi olgusuyla karsilasiriz. Genelde komunist kuram ve ilkelere ilmihale benzeyen bir tur dogma olarak yaklasilir. Ozunde su anlama gelir bu: 'Bilmemiz gereken her sey biliyoruz. Gerekli butun temellere sahibiz ve tum mesele bize aktarilan bilgeligi uygulamaya sokmaktan ibarettir." Ikinci olarak sosyalist gecis asamasinin celiskilerinin gercek bilimsel tahlilini reddedip insan ozgurlesmesinde cigir acan Bolsevik ve Cin Devrimleri'yle aralarina mesafe koyanlar var. Bu kisiler ilham ve yonelim icin daha eski donemlere yuzlerini cevirirler: 18. yuzyila ve burjuva caginin ilan ettigi demokratik ve esitlikci ideallere ve toplumsal modellere; Jean-Jacques Rousseau ve Immanuel Kant gibi filozoflara ya da Thomas Jefferson gibi siyaset kuramcilarina geri donerler. Kimi durumlarda bizatihi komunizm terimini iskartaya cikarir, kimi durumlardaysa 'komunizm" etiketini busbutun burjuva-demokratik bir cerceveye sikismis siyasal projeyi nitelemek icin kullanirlar. Kokenleri Mao'ya giden radikal demokrat entelektuel Alain Badiou, sahneye soldan girer. Donup 20. yuzyila baktiginda hem burjuvazinin hem de yanlislikla proleter iktidarin 'burokratik otoriterligi"nin marifeti olarak gordugu manzaranin dehseti karsisinda gozleri kamasir. Derken siyasete atilip ozgurlesmenin yeni yoresi ve yeni projesi olarak 'tursel esitlige", 'tursel demokrasiye" dair bir siyaset felsefesi formule eder. Bunlari da sanal bir âlemde insanligin genel cikarlari olarak sunup sahneyi sagdan terk eder. (Tanitim Bulteninden)
show more...Just click on START button on Telegram Bot