Seyh Bedreddin Serez çarsisinda çiplak olarak asildiginda elli alti yasindaydi. Hanedan soyundan gelen Bedreddin, çok iyi egitim almis, Osmanli’da kazaskerlik gÖrevinde bulunmus, Misir’da sehzadelere ders vermis dÖneminin saygin bir düsünürü ve âlimiydi. Osmanli’nin zulmünden, kadilarin rüsvetçiliginden, din istismarindan, asiri vergilerden bikip usanmis, yaka silkmis olan her inançtan insan, küçük birimler halinde birlikte yasamayi, beraber üretmeyi ve paylasmayi savunan Bedreddin’in etrafinda toplanmis ve isyana katilmistir. Seyh Bedreddin adeta Önderini bekleyen bir isyani baslatmistir. Bu isyanda Müslümanlar ve gayrimüslimler, Aleviler, Sünniler, Kalenderiler, farkli din ve mezheplerden on bin kisi bir araya gelerek Osmanli ordusuyla savasmis, sekiz bin kisi basi kesilerek Öldürülmüstür. Seyh Bedreddin’in dÖnemin egemeni olan padisahi bu kadar korkutan, kitaplari yakilarak, mezarinin yeri bes yüzyil gizlenerek bu topraklardan silinmek istenen fikri yoksullarin toprak sahibi olmasi, ortaklasmaci üretim tarziydi. Seyh Bedreddin’in merkezinde oldugu bu isyanin tarihi ayni zamanda yasadigimiz topraklardaki ezilenlerin, yoksullarin tarihidir. (Tanitim Bülteninden)
show more...Just click on START button on Telegram Bot