Utopyalarin merkezinde hep bir kent tasarimi bulunmasina sasirmali miyiz? Kentin aracilik ettigi surecler, yerine getirdigi islevler ve insan hayati uzerindeki etkileri dusunuldugunde bu hic sasirtici degil. Elbette kent sadece maddi yapilardan ibaret degildir. Fiziksel bir butunluge ve somutluga sahip en buyuk toplumsal birim olmasinin yani sira, kent genis bir toplumsal iliskiler aginin hem yaraticisi hem de dugum noktasidir. Gocebenin kislagindan ve koyden farkli olarak, insanin "kendisi gibi olmayan" ile, "yabanci" ile karsi karsiya geldigi, iliski kurdugu ve birlikte yasadigi yerdir. Rousseau'nun deyisiyle, "koyu, kasabayi evler olusturur, kenti ise yurttaslar". oyleyse, Platon'dan Thomas More'a, Fourier'den bugune, daha iyi bir dunya duslemeye girisenlerin, hayallerini somutlastirip ayrintilandirirken bir kent cizmeye baslamalarina sasirmamali. Belki de, esasen, kent uzerine kuramsal arastirmalarin goreceli olarak azligina sasmak gerekiyor. Kent planlamasindan kultur ve sanat tar
show more...Just click on START button on Telegram Bot