Paperback. 13,50 / 21,00 cm. In Turkish. 240 p. Insanin hayvan üzerindeki her türlü tahakkümü toplum fertlerinin gözünde mesru ve kabul edilebilir kilmak için bugüne kadar çesitli gerekçeler siralandi. Ancak kimse bir kalbin atmak için ne kadar çaba sarf ettiginden bahsetmedi. Belki evinizi bir kus, kedi ya da köpekle paylasiyorsunuz. Belki de her sabah ise gitmeden mahallenizde dolasarak sokakta yasayan hayvanlara mama birakiyor; hasta olanlari iyilestirmek için zamaninizi ve paranizi ayiriyorsunuz. Belki de, bir adim daha ileri giderek, her türlü hayvansal ürünü tüketmeyi reddediyor ve çevrenizi de bu yönde etkilemeye çalisiyorsunuz. Yine de bunlar hayvanlara yöneltilen siddet ve örgütlü saldirganligi engellemek için yeterli degil… Hayvan sömürüsü hayatimizin her alaninda bizleri sarmis durumda. Ve hayvan deneyleri meselesi belki de bunlarin en basinda geliyor. Iyilesmek için aldigimiz bir ilaç baska bir canlinin ölmesine neden olabiliyor. Diger insanlara daha güzel gözükmek için kullandigimiz krem bir canin çektigi istirabin izlerini tasiyor. Bindigimiz araçlarin yakiti, ofisimizdeki kalemin mürekkebi, elimizden düsmeyen cep telefonumuz kisacasi yasamimiz hayvanlara yapilan zulümle kusatilmis durumda. Bu durumdan ancak konuyu derinlemesine irdeleyerek kurtulabiliriz. Gerçekten dünyayi degistirmeyi ve bütün türlerin sömürüsüz bir sekilde birlikte yasamasini istiyorsak kendimizi kandirmaktan artik vazgeçmeliyiz. Bu siddetin, adaletsizligin, yasam hakki ihlalinin son bulmasi belki de yüzyillar sürecek. Türcülük duvari yikilirken, bir tuglasini da biz çekip kopartabilirsek, ne mutlu bize. Bu kitap, hayvan deneylerine karsi mücadelenin prensiplerini olabildigince anlasilabilir bir dille ortaya koyuyor. Ayrica hayvanlar üzerinde yapilan biyomedikal arastirmalara karsi saglam zemine oturan etik ve bilimsel bir muhalefetin dogusunu müjdeliyor.
show more...Just click on START button on Telegram Bot