Paperback. 14,00 / 21,00 cm. In Turkish. 326 p. Nazar, her zaman bir baskasindan gelir. En bilinen tarifiyle, sahip olduklarima, güzelligime dikilen kem bir bakistir. Ancak nazar, ben ve baskasi arasinda cereyan eden sayisiz görme, görülme, bakma, bakilma, bakisma yollarindan sadece birisidir. Eger ikimiz arasinda kem bir nazar varsa, "adil" biçimde iliski kurmadigimiz içindir. Baskasinin bakisi, "dogru" bir iliskide, bakilana zarar veren bir görüngü olmaktan çikar. Hattâ bu bakis, kendim olmak için zorunlu bir baglanti da olabilir. Baskasinin görme ve görünme biçimleri, benim de görebilmemin kosullarini yaratir.Özgür Taburoglu, nazar üzerine yapilan etnolojik nitelikte çalismalarin ötesine geçerek, farkli bakma ve görünme biçimlerini ayirt ediyor. Bakisin, ben ve baskasi arasinda bir çatisma ve uzlasma alani oldugunu ortaya koyuyor. Nazarin en bilinen anlami yaninda, felsefesini, ruhbilimsel yönlerini, görüngübilimini ve varlikbilimini yokluyor. Bu sirada farkli düsünürleri okuyor: Nietzsche, Scheler, Sartre, Merleau-Ponty, Cézanne, Levinas, Lacan, Uexküll, Deleuze, Agamben, Irigaray, Hadot, Žižek ve Vertov. Bu kadar hayatin içerisinden bir görüngü üzerine önceden dile gelmemis çok sayida baglantiyi açiga çikariyor. Nazarin sadece kem etkilerini degil, yaratici taraflarini da isaret ediyor.
show more...Just click on START button on Telegram Bot