Son yillarda beyin uzerine yapilan bilimsel arastirmalar, hatirlama surecinin bir muhafaza sistemi veya bir bilgisayar gibi calismadigini gosterdi. Hatirlama aninda basit bir sekilde gecmiste depolanmis bilgiye ulasilmiyor, bunun yerine bellekteki veri, hatirlama aninin ozellikleriyle harmanlanarak yeniden olusturuluyor. Bu nedenle, bellegi arastirirken gecmis kadar, guncel baglami ve bu ikisi arasindaki iliskiyi de dikkate almak gerekiyor. Bellek konusunun sosyal bilimlerde yogun olarak arastirilmasi, sozlu tarihin bir akademik disiplin olarak gelismesiyle basladi. Arsivde calismaya yonelik klasik tarihcilik yonteminin toplumda goreceli olarak gucsuz konumdaki kadinlar, azinliklar, gocmenler gibi kesimleri arastirmak icin yeterli olmadigini savunan sozlu tarihciler, ozellikle bu gruplara ait bireylerin yasam deneyimlerini kendi agizlarindan dinleyerek onlarin da tarihe dahil edilebilmesini saglamaya calistilar.Turkiye'de de son zamanlarda giderek gelisen bu alanin onemli isimlerinden
show more...Just click on START button on Telegram Bot