Butun Turk edebiyatini terazinin bir gozune, Dede Korkut'u obur gozune koysaniz, yine Dede Korkut agir basar. Fuat Koprulu'nun bu sozu, mubalagali olarak dusunulebilir. Ancak tum Turk edebiyatinda Turk'un uzuntulerini, sevinclerini, kizginliklarini, dunyayi algilama tarzini, kisacasi zihniyetini bu kadar saf ve ayrintili olarak yansitan bir baska metnin elimizde olmadigi dusunuldugunde, bu sozun bir mubalaga degil, eserin biricikligini vurgulayan aslinda bir hakikat oldugu anlasilir. Bu kitapta, Dede Korkut Kitabi'nin mevcut iki nushasi olan Dresden ve Vatikan nushalarinin halk bilimsel acidan bir tahlili yapilarak, eserin olusum ve aktariminda mustensihlerin rolleri uzerinde durulmustur. Yine bu baglamda eserin ideolojik yapisi ve yaratim sureci incelenmistir. Yazmalar hilinde bize ulasmis eserlerdeki ideolojik yapilanmayi tahlil edebilmek icin, oncelikle, farkli nushalar hilinde gelen eserin bu acidan karsilastirilmasinin yapilmasi gerekmektedir. Cunku eserde gecen, dolayisiyla yaz
show more...Just click on START button on Telegram Bot