Yirminci yuzyilin kitlesel utopyalari basarisiz oldu. Bu utopyalara baglanmis ruyalar, hayaller de oyle. Yeni bir yuzyila girdigimiz su gunlerde, sanayi uretiminin maddi kitligi asmayi saglayarak herkese mutluluk ve refah getirecegi inancinin yerinde yeller esiyor. Gezegenin bu surecte ugradigi tahribatin ayan beyan ortaya cikmasi ve sosyalizmin yenilgisi kolektif bir utopya hayalini itibarsizlastirdi. Artik utopya sadece ozel hayat icinde mazur gorulebiliyor, kolektif mutluluk kavrami ezici bir cogunluga hicbir anlam ifade etmez oldu. Buck-Morss, Walter Benjamin'den aldigi "ruya ilemi" kavramini hem kolektif bir zihin durumunun siirsel bir tasviri hem de analitik bir kavram olarak kullanarak, cokus de denebilecek bu donusumun izlerini suruyor. Yerlesik totalitarizm/demokrasi karsitligini reddedip Dogu ve Bati bloklarinin (SSCB ile ABD'nin) ruya ilemleri arasindaki tekinsiz benzerliklerin altini ciziyor, sosyalist tahayyulun kapitalizminkine fazla sadik kaldigi icin basarisiz oldugunu
show more...Just click on START button on Telegram Bot