Karanliktan sikyet eder, bir butun olarak varolusun anlamini, fakat ozellikle de bizimle butun arasindaki munasebeti anlamadan omrumuzu tukettigimizden yakiniriz. Su halde sadece hayatimiz kisa degildir, fakat bilgimiz de butunuyle onunla sinirlidir; cunku ne dogumumuzdan onceki zamana ne de olumumuzden sonraki zamana bakabiliriz. O nedenle bilincimiz, deyim yerindeyse, geceleyin bir an icin cakip sonen bir simsekten baska bir sey degildir. Dolayisiyla sanki bir ifrit, saskinligimizdan [ve onun verdigi sikinti ve tedirginlikten] seytanca bir zevk almak icin bilgimizin kalaninin tamamini bizden muzirca bir niyetle esirgemis gibidir. Bizim hayatimiz olumden alinmis bir borc olarak gorulebilir; uyku da bu durumda bu borc icin her gun odenen faiz olacaktir. Olum acikca kendisinin bireyin sonu oldugunu ilan eder, fakat onda yeni bir varligin tohumu yasamaya devam eder. Eger bilmemiz gerektigi gibi bilseydik, istememiz cocuklarin istemesinden farksiz olur muydu? Ve boyle sinirsiz sorumsuz
show more...Just click on START button on Telegram Bot